
Yönetmen François Ozon’u Charlotte Rampling ile ilk iş birlikleri olan ” Under the Sand “den iki yıl sonra yeniden bir araya getiren bu sürükleyici psikolojik melodramda tekrar bir arada görmek mutluluk verici.
Bir kadının kocasının bir gün dalgalarda kaybolmasının hikayesini anlatan Under the Sand filminde beraber çalışan ikilinin iş birliği tekrar meyvelerini veriyor ve ortaya, bastırılmış bir İngiliz romancı ile özgür ruhlu bir Fransız genç arasındaki çatışma aracılığıyla kadınlık ve yaratıcılık meselelerini inceleyen Hitchcockvari bir gerilim filmi çıkıyor .
Sarah Morton, Charlotte Rampling tarafından canlandırılan, gösterişsiz bir İngiliz gizem yazarıdır. Yarattığı Müfettiş M.Dorwell karakteriyle hatırı sayılır bir üne kavuşmuştur. Ancak yazar tıkanıklığı yaşamaya başlayan Sarah Morton için yayıncısı ona Fransa’daki yazlığında kalabileceğini ve orada yeni romanını yazabileceğini söyler.
Sarah’da kabul eder ve yazlığa yerleşip keyfini çıkarır ve huzurlu bir şekilde yeniden yazabileceğini farkeder. Sonra beklenmedik bir ziyaretçi gelir: bu kişi yayıncının hiç bahsetmediği kızı Julie’dir. Sarah mahremiyetinin ihlal edildiğini hisseder. İkiside birbirlerinden hoşlanmaz ve çünkü tam zıt karakterlerdir; zarif ve çarpıcı Charlotte Rampling’in canlandırdığı Sarah, biraz içine kapanık, soğuk ve gergin bir kadınken, Ludivine Sagnier’in canlandırdığı Julie çarpıcı, çok seksi, baştan çıkarıcı, maceracı ve çok gizemlidir, fakat ikisi de birbirlerinden hoşlanmamaktadır. Bu iki karakter birbirini tanımaya başladıkça kendi özlerini de keşfetmeye başlarlar.
Sarah karanlık bir geçmişi olduğunu keşfeder ve ardından yeni kitabı için ilham almak amacıyla geçmişini araştırmaya başlar. Julie, Sarah’nın ne yaptığını keşfettiğinde, işler daha da kötüye gider ve onun gerçekten tehlikeli olup olmadığını ya da geçmişinin Sarah ile oynamak için yazılmış bir kurgu olup olmadığını merak etmeye başlarsınız.